29 Eylül 2008 Pazartesi

Beni de gizle ey nar bin aşığın biri gibi




Saşkın

Saşkın! Nar taklidi yapıyor bir saksıda,
yıllarca adam taklidi yaptım ya ordan
tanış çıktı bana: Şimdilik en uzun boylusu,
en mahcup tazesi de bir açılmaya görsün...
N'olur açılmasa da onu da böyle sevsek,
insan da saşkınlığından sevilmez mi arasıra?
Sevmek hayli ciddi bir iş olmalı ki, dalga,
geçmek gibi oluyor ya sonunda: Aşk nara benzer
dediğim kulağına gitmiş demek, o duymasa
yanındaki küpeçiçeği... Küstümçiçeğini geç,
nar ona uyarsa çabuk büyür büyümesine de
üzer küs bakışıyla bizi, ne aşkın tabiatı
kalır ortada ne hatıranın saflığı, kalmasın,
sakinliğimizden sevsin de bizi balkona çıkan
kadın: İki saşkın bir aşkta kızarır desin,
nar gibi desin, iyi, yüz kızartıcı bir suç
sayılsın saşkınlığımız: Sen küçük nar çiçegi,
bense senden hayli eski, de ki bir adamotu,
kendi meşrebimizce bir de bahçe bulursak
sen nar gibi davran orda ben sana adam gibi

Beni de gizle ey nar bin aşığın biri gibi!

Haydar Ergülen

Hiç yorum yok: