29 Eylül 2008 Pazartesi

Sudaki halkalar gibi.




Sen;
Durgunluğuma düştün...
ve Büyüdün içimde Büyüdün, Büyüdün;
Sudaki halkalar gibi.

Yeşildi dünyam, maviydi...
Bir de kahverengiydi; Sen, bana düştüğünde!..
Bakışların, kendi ortasından Büyüyen sıcak halkalar gibi iç içe yayıldı içimde...

Hoşgeldin, dedim.
Hoşgeldin sıcağım.
Hoşgeldin salıncağım!

Ve savruldu başım uzun bir iple dalına bAğlanmış gibi..
Savruldum;
Senden sana doğru!
Beni, sadece ürkek ceylanlar tanırken birde çingene serçeler...
Ve ben, yalnız kuşlarla, kavak yapraklarının sesini tanırken...
Sen;
Durgunluğuma düştün...
Ve Büyüdün içimde Büyüdün, Büyüdün;
sudaki halkalar gibi.

Sen;
Sessizliğime düştün...
Sen;
Kimsesizliğime düştün...
Belki de onun için böyle Büyüdün içimde;
Sudaki halkalar gibi!

Hiç yorum yok: