9 Ocak 2009 Cuma

Ne Kadar Yaşayacağını Biliyormusun...? Öyleyse Sarıl O'na ...




Bunca yıl yaşamışsın, hayattan payına düşeni almışsın;
Dönen bu çarkların arasındaki görevini yerine getirmeye çalışmışsın;
Mutlaka sevmişsin, sevilmişsin;
Dostların arkadaşların vardır;
Hatta seviyorum sandığın bir sevgilin vardır;
Belki bankada dünyayı satın alacak kadar yüklü bir hesabın,
Belki de cebinde sadece nefes alacak kadar yeterli bir paran vardır;
Fakat zaman zaman sorarsın kendine "böyle mi olmalıydı?" diye;
Öyle anların olur ki niçin yaşadığını bilmezsin!
Her şey anlamsız gelir!
Yüksek dağlara tepelere çıkıp haykırmak istersin!
Belki duyurabilirsin sesini birilerine;
Ne çare?
Deli diyecek en yakın dostların bile!
Ve
Neden, niçin, nereye kaçacağını bilmediğin için, o diyarları terkedemezsin!
"Çok şükür yaşıyorum" dersin!
Hayatın sana sunduğunu kabul edersin!
Lakin beyninin en kuytu köşelerinde hep bir soru işareti olmuştur!
Yüreğinin en derin yerinde hep bir ateş yanmıştır!
Bir yanın hep eksik kalmıştır!

-

Yanılıyor muyum?

-

Bazen bir sahilde dalgalarla konuşursun ve farkında olmadan öfkeyle denize taş atarsın sanki yılların içinde biriktirdiğini boşaltır gibi;
Bazen de pencerene konan bir güvercinle dertleşirsin;
Sonra bir gün gelir sanki masallardaki gibi, sanki filmlerdeki gibi aniden bir peri tarafından büyülenirsin!
Bir asır çözemediğin, harflerini birleştiremediğin bulmacayı çözersin!
Hayatın bir sır perdesi gibi bir anda açılır!
Niçin gülerken ağladığını,
Yüreğini sıkıştıran o ağır taşın nereden geldiğini,
En mutlu anlarında bile neden kalbinin hiç çarpmadığını,
Çevrende yüzlerce insan varken neden senin kendi içinde yalnız olduğunu,
Yıldızların parlaklığının niçin gözlerini kamaştırmadığını,
Güneşin niçin seni ısıtmadığını anlarsın!
Birden hiç ağlamadığın kadar ağlarsın!
Belki de kabullenmek istemezsin yıllarının bir odun parçası gibi çağlayana atıldığını;
Hayat çeşmesinden içiyorum sandığın suyun hazan çeşmesinden aktığını görürsün!
Bunca yıl alıp verdiğin nefeslerin boşa olduğunu ve aslında yaşamadığını anlarsın!
Eksik kalan bir yanın var ya?
İşte "O" eksiktir!
Her şeyin olmuştur belki!
Ama "O" yoktur!

Belki benimde her şeyim oldu ama "SEN" yoktun!
Uyandım bu bitmez uykudan!
Anladım "SEN" yoksun!
Biliyorum "SEN" eksiksin!
Yaşamaya değer "SEN"...
Uğrunda ölümü göze alabileceğim "SEN"...
Saçının bir teline tüm günahları hiçe sayabileceğim "SEN"...
Bir bakışına bütün yasakları ezip geçebileceğim "SEN"...

-

İnsan herkesi, her şeyi sevebilir! Güzel bir kalbi seversin, bir çiçeği seversin, baharı, güneşi, yıldızları, çocukları seversin... Hatta çok seversin;

Ama... "AŞK" var ya dostum?

"AŞK" başkadır...

Eğer yüreğindeki boşluğun "AŞK" olduğuna inanıyorsan?
Ve...
Bulduysan "O" insanı "O" aşkı!
Kafandaki sorunun cevabı "O" kişi ise?
Kaçırma "ONU" sonra çok geç olabilir!
Ne kadar yaşayabileceğini biliyor musun?

Sarıl "ONA"... Son nefesin gibi...!

Hiç yorum yok: