2 Ocak 2009 Cuma

''Sen Bana SıfatLar Ararken , Ben Seni DuaLarımLa KundakLadım ''


“ Sen bana sıfatlar ararken,
Ben seni dualarıma kundakladım.
Çünkü tutunabildiğim son dua sen kaldın..”


Ben katil değilim…

Bitmek üzere olan ömrümün son kanat çırpınışları bu. İlmekledim kefenimi, kestim hesabımı beklemekteyim sonumu. Kaç gündür suskunluğuma kanıyor dudaklarım. İçini doldurup namlusuna sürdüğümün ölümün nefeslerine tahakküm etmiş yüreğimle başbaşayım. En dipteyim / yavaş yavaş bitmekteyim. Kavgamı ispat edemeden toprağa kavuşmanın ızdırabı içinde kendimi “ kendimde “ tüketmekteyim. Bu zamana kadar elimin değdiği her nehir kurudu. Cümlelerimin eğildiği her dal, susuzluğuma sustu. Her bir yürek bana geldiğinde ölmeyi tercih etti oysa ben eli kanlı katil değilim ki..Zanlı olmadan suçluğumun kanadı .Önce babamın gözlüklerine sıçramış ölüm sessizliği yüklendi sırtıma, sonra da doğmaya namzet kızımın / Elifimin yüreğimdeki ansız düşüğünün tarifsiz acısı..Sonra meleğim sonra canımın sahibi..Her şeyimi tükettim, erittim..Dudaklarımda ıslanmış tek dua sen kaldın…Ne olur sen de gitme gülüm çünkü ben katil değilim…


Ben karanlık değilim hüznüm..


Bu şehir bana dar gelmekte bu aralar. İçimdeki yangınları akıtacak kuru toprağı kalmadı bu kentin. Bulutları da az olur bu şehrin; yüreğimin nemini gökyüzünün eteklerine sileyim…Bu şehir / bu gökyüzü dar geliyor bana..Suçlu değilim ama susuzluğumun infazındayım. Bu satırları okurken, sakın gözlerinden izlediğim gözlerine karanlık perde etmesin. İçimdeki sıkıntı, gönül telindeki derin sızı seninle alakalı değil. Kendimin iç savaşı. Yitirdiğim sevdiklerimin verdiği boşlukların sancısı bu. Ne olur sende üzülme şimdi. Ben senin yüreğinde karanlık değilim ki; gözlerinden bir sonbahar yaprağı düşsün toprağa..
Fazla sözüm yok kendime…
Bir martı kanadındadır ölümüm.
Bir sen ol yanımda..
Gerisi bana / kirli yüzlü yanıma aittir..


Bir kum gibi ezseler de bendeki beni,
Bir sen yeşert beni gözlerinde..
Su olur akarım avuçlarından..
Umut olur yol alırım acılarımdan…
Gönlüm en bildiklerimden yakılsa da..
Sen olur açarım kuru yapraklarımdan….
Etrafım karanlık..
Gözlerin ışık…
Eşgalime çizilen bir zanlı silueti,
Sen çek beni temize…


Ezilip geçilmiş gençliğim dururken avuç içlerimde..
Sen doğur beni susuzluğuma..
Bir bir kovulsam da adreslerimden…
Kirli yüzümde beyaz sayfalar açamasam da
Sen beni dualarına kundakla…
Ne dün olabildim kendimde..
Ne de bugün oldum tarih köşelerinde..
Başarabildiğim sadece,
Sende “ senin olabilme ”


Alıntı

Hiç yorum yok: